Depresyon sırasında tüketilmemesi gereken besinler
Bugün Türkiye de dahil olmak üzere dünyanın birçok bölgesinde anksiyete temelli sorunlar giderek artıyor. Anksiyete ve depresyon temelli sorunların artmasının yanı sıra bunların tedavisi de bir hayli pahalı.
Depresyon ve anksiyete tedavisinde belirli gıdalardan kaçınmak ve daha önce kullanılmayan besinleri diyete eklemek, hastaları rahatlatabilir. Aynı zamanda vücudun kendisini onarma kapasitesini artırmak için belirli gıdaların beslenme alışkanlığına eklenmesi gerekli.
Hatta anksiyetenin, beyin kimyasını değiştiren bir diyet ile ortaya çıkabileceğini söylemek de mümkün. Buna stres ve günlük zorluklar da eklenince, anksiyetenin vücudun normal fonksiyonlarını yerine getirmesi giderek güçleşir.
Eğer anksiyete ve depresyondan kurtulmak istiyorsanız öncelikle beslenme alışkanlığınızı yenilemeniz gerekli. Hatta anksiyete günlük stres ve hayat tarzından kaynaklanıyorsa, uygun bir diyet vücudun stresle daha kolay başa çıkmasını sağlayabilir. Anksiyete ve depresyon şikayeti bulunanların yememesi gereken 5 gıda maddesi bulunuyor. Bunların mutlaka diyetten çıkarılması gerekiyor.
1. İşlenmiş şeker: İşlenmiş şekerler sadece vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerini yok etmekle kalmaz aynı zamanda vücuttaki şeker miktarının inip çıkmasına neden olur. Bu vücudun salgı bezlerinin çalışmasını daha da bozar. Salgı bezlerinin çalışmasında bozulma aşırı yorgunluk, depresyon ve anksiyeteye neden olur. Ayrıca artan şeker tüketimi kalp rahatsızlıklarına, kan şekerinin düşmesine ve vücudun ihtiyacı olan gerekli besinlerin yok olmasını sağlar. Şekerin ayrıca kanser hücrelerini desteklediği de biliniyor. Bu nedenle işlenmiş şekerden mümkün olduğunca kaçının.
2. Kafein: Birçok kişinin harika bir içecek olarak nitelendirdiği kahve, böbrek üstü bezlerini uyarır ve bu da vücudun mücadele mekanizmalarını harekete geçirir. Kafein böbrek üstü bezlerini aşırı uyarır ve bu da salgı bezleri sisteminin uyarılmasını getirecektir. Salgı bezleri sisteminizin aşırı uyarıldığında, stres ile başa çıkılması güçleşir. Bunun ardından yenilmişlik hissi daha kolay gelişecek, yüksek sesler bir kişiyi daha fazla strese sokacaktır.
3. Yağ: Yağ aslında sağlıklı böbrek üstü fonksiyonu için büyük önem taşıyan bir faktör. Ancak bugün sağlıksız yağların sıklıkla tüketildiği bir dünyada yaşıyoruz. Bu sağlıksız yağlar, serbest radikallerin vücutta kalarak zarar vermesine neden olur. Peki ne tarz yağlardan uzak durulmalı? Kanola yağı, işlenmiş yağlar, margarin ve fast food restoranlarında bulunan her türlü yağdan kaçınmalısınız.
4. İşlenmiş un ve buğday: Ekmek, makarna, poğaça türleri ve kurabiyeler işlenmiş un ve buğday ürünlerinden yapılmış olabilir. Depresyon sorunu yaşayan çok sayıda insan aynı zamanda bağırsak ve midede dengesizlikler de yaşar. Bağırsaklarda enfeksiyon başladığında, sindirim sistemi vücudun dengede kalması için gerekli besin maddelerini işleyemez hale gelir. Birçok araştırma, glüten duyarlılığı yaşayan insanların, mutluluk hormon olarak da bilinen serotonin düzeylerinin çok az olduğunu ortaya koymuş durumda. Seratonin vücudun depresyon ve anksiyete ile mücadelesinde gerekli bir kimyasal.
5. Soya: Soya, böbrek üstü bezleri ile hormonlara zarar veren bir gıda olarak biliniyor. Soyanın tiroid bezleri üzerinde baskıcı bir etki yarattığı ve bu nedenle iyot, demir ve bakırın vücuda girişinde sorun olduğu belirtiliyor. Tüm bu bileşenler sağlıklı bir bağışıklık sisteminin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Mayalanmamış olması halinde soyanın sindiriminin de zor olduğuna dikkat çekiliyor.
Eğer anksiyete ve depresyon sorunu yaşıyorsanız bu 5 gıdayı diyetinizden çıkarmayı deneyin. Bundan sonraki adım ise, bu sorunlarla mücadelede yardımcı olacak doğru gıda ve takviyelerin diyete eklenmesi olmalı.
