Hamilelikte baş dönmesi ve baygınlık nasıl aşılır?

Bebek bekleyen bir anne hamileliği boyunca sık sık baş dönmesi yaşayabilir. Ancak bu çok endişe edilecek bir durum değil. Hamilelik sırasında baş dönmesi ve zaman zaman yaşanan baygınlıkların birkaç nedeni var. Her ne kadar endişe edilecek bir şey olmasa da, bu durumun yok sayılmaması gerekiyor.

hamileliktebasdonmesivemidebulantisinasilonlenir

Hamilelik sırasında anne adayları genellikle ilk üç aylık dönemde baş dönmesi yaşamaya başlar ve bu bebeğin doğuşuna kadar sürer. Peki hamilelik sırasında baş dönmesi ve baygınlık neden gerçekleşir? Bunun en bilinen 5 nedeni var. Bu nedenleri ve kendinize nasıl dikkat edeceğinizi öğrenerek bu kritik dönemi rahatlıkla atlatabilirsiniz.

1- Yüksek tansiyon:

Hamilelik sırasındaki baş dönmeleri ve baygınlığın en bilinen nedeni tansiyondaki dalgalanmadır. Bu özellikle hamileliğin ilk dört ayında sıkça görülür. Bir kadının bu dönemdeki dolaşım sistemi hızlı şekilde genişler, bu da kan basıncının düşmesine neden olur. Her ne kadar bebeğe giden kan damarları genişlese de, damarlara dönem kan miktarı azalma eğilimindedir. Bu da tansiyonun genelin altında olmasına neden olur. Tabii ki, beyne giden kan miktarının azalması da kısa süreli baş dönmelerine neden olur.

Böylesi bir durumda sakin olmak ve rahatlamak çok önemlidir. Tansiyonun düşmesi ve yükselmesi hamilelikte oldukça normal bir durumdur. Bu durum hamileliğin son birkaç haftasında normale dönecektir. Bir anne baş dönmesi ya da bayılacağını hissederse hemen oturmalı. Eğer zaten oturarak dinleniyorsanız, yan yatın. Bu kalbinize ve beyninize kan akışını artıracaktır. Alınabilecek bir başka önlem de, başınızı dizlerinizin arasına yerleştirmek. Eğer zaten yüksek tansiyonunuz varsa, bunu doktorunuza danışarak kullanacağınız ilaçlarla kontrol edebilirsiniz.

2- Düşük kan şekeri:

Hamilelikte yaşanan baş dönmesinin bir başka bilinen nedeni de, anne adayının metabolizmasındaki değişiklikler nedeniyle kandaki şeker seviyesinin düşmesidir. Varis rahatsızlığı olan kadınların diğerlerine göre baş dönmesi yaşamaya daha yatkındırlar. Kan şekerindeki düşüşün bebeğin gelişimine olumsuz etkileri de vardır. Sürekli düşük olan kan şekeri, bebeğin bilişsel ve sinir sistemi gelişimini riske atar. Ayrıca yüksek tansiyon ve diyabet oluşumuna da neden olabilir. Bu nedenle kan şekeri seviyesinin düzenli tutulması oldukça önemlidir. Kan şekeri düşük kadınların bebekleri düşük kilolu doğabilirler. Kan şekeri seviyesi anne adayı öğün atlarsa, alkol kullanırsa ya da aşırı egzersiz yaparsa düşme eğilimi gösterir.

Kan şekeri seviyesinin düşüşünü engellemek için anne adayı yanında mutlaka atıştırmalıklar bulundurmalı. Ayrıca üç büyük öğün yemek yerine gün içinde küçük miktarlarda çok sayıda öğün tüketmeli. Anne adayı baş dönmesi hissettiğinde şeker oranı yüksek gıdalar yemeli. Bu bir meyve suyu, çikolata ya da şeker olabilir. Takviye hızlı şekilde düşen kan şekerini yükseltecektir.

3- Sırt üstü yatmaktan kaynaklanan baş dönmesi:

Hamile bir annenin sırt üstü yatması, bebeğin tüm ağırlığının oksijen dönüşünü sağlayan ana damarların üzerine gelmesine neden olur. Özellikle hamileliğin üçüncü döneminde sırt üstü yatıldığında kalp daha az kan pompalamaya başlar ve bu da yatış pozisyonu değiştirilene kadar baş dönmesine neden olur. Yatış pozisyonunu değiştirirken ya da yataktan kalkarken hızlı reflekslerde bulunmamak önemli. Ayrıca anne adayı egzersiz yaparken ya da uyurken sırt üstü yatmamalı. Hamile kadınlar sıcak havada uzun süre dışarıda kalmamalı ya da uzun süre sıcak duş almamalı. Bu anne adayının başının dönmesine neden olacaktır. Hamile kadın bu gibi durumda nadir de olsa bayılabilir.

4- Kansızlık (Anemi) :

Hamile kadınlarda kansızlık yeterli demir, folik asit ve B12 vitamini olmadığında oluşur. Anne karnındaki bebek demir ihtiyacını sadece annesinden alır. Eğer anne adayı kansız ise, baş dönmesi yaşayabilir. Bunun nedeni, beyne ve diğer organlara oksijen taşıyacak yeterli kan hücresinin bulunmamasıdır. Bunu engellemek için demir, folik asit ve gerekli vitaminlerin bulunduğu bir diyet oluşturulmalı. Demir tabletleri ishale neden olabileceği için, bunlar yerine doğal yollardan demir ihtiyacını karşılamak tercih edilmeli. Yumurta, kurutulmuş meyve, ıspanak, yeşil sebzeler, tam tahıllı ekmek ve et yoğun demir deposudur. Bu arada bol bol su içmek anne adayının susuz kalmasını da engelleyecektir. Ayrıca çay ve kahve gibi kafein içeren içecekleri kullanmamak bunlar yerine meyve suları, hindistan cevizi suyu ve limon suyu tüketmek gerekir.

5- Derin nefes alma:

Derin nefes almak, nefes ritminin gereğinden fazla artmasına neden olur. Bu da karbonmonoksit gazının ortaya çıkmasını sağlar. Bu gaz da anne adayında baş dönmesine neden olur. Bu durum genellikle hamileliğin ilk döneminde ortaya çıkar ve fiziksel eksiklik, obezite, astım, soğuk algınlığı, endişe ve bazı ilaçlar nedeniyle tetiklenebilir ve sonunda anne adayı bilinç kaybı dahi yaşayabilir. Endişe edecek bir şey yoktur ve bu durum bebeğin doğumunun ardından geçecektir. Yoğun yoğun nefes alma 15-20 dakikada geçecektir. Bu sorunla başa çıkmak için nefes alma egzersizleri yapın. Derin nefes alırken, bunu yavaş yavaş yapmayı unutmayın.