İnatçı çocuklarla baş etmenin yolları
Çocuklarda bir süreç olan inat dönemi, çocuğun varlığını ispatlama çabası olarak da düşünülebilir.
Çocuğunuzun bu dönemde sık sık kullandığı olumsuz kelimeler ve takındığı tavır, basit bir inatçılık nedeniyle değildir. Bu, yeni keşfedilmiş kimliğini sergilemek anlamına gelir.
İnatçı çocuklarla baş etmenin yolları;
Hayır’larınızın sayısını azaltın. Çocuklar kendilerine söylenenden çok, karşılaştıkları davranışları model alırlar. Eğer siz ona karşı çok fazla ‘hayır!’ diyorsanız ondan da kaçınılmaz olarak bu kelimeyi daha çok duyacaksınız.
Çocuğunuzun ‘Hayır’larının sayısını azaltın. Eğer yanıt olarak hayır kelimesini duymak istemiyorsanız, sorularınızı iyi yönlendirin. “Yeleğini giymek istiyor musun?” veya “haydi yeleğini giy” demek yerine seçenek sunun. Örneğin, “çizgili yeleğini mi yoksa çiçekli yeleğini mi giymek istersin?” diyebilirsiniz. Ya da yapmasını istediğiniz bir işi oyun gibi sunarak reddetmek yerine keyifle katılmasını sağlayabilirsiniz. Örneğin, ellerini yıkamasını istiyorsanız, bunu direkt belirtmek yerine “hadi ellerimizi yıkayalım ” diyebilirsiniz.
Hayırlara asla gülmeyin. Çocuğunuzun bazı olumsuz davranışları size çok komik ve sevimli gelebilir. Fakat bu davranışlara gülmeniz, davranışın devam edeceğini garantileyecektir. Ayrıca ciddiyetle yaptığı bir takım işlere sizin de aynı tavırla yaklaşmanız en doğal hakkıdır.
Görevler verin. Ben duygusunu geliştirmeye ve kendine bu dünyada bir yer edinmeye çalışan çocuğunuzun daha sakin ve işbirlikçi olmasını istiyorsanız ona günlük hayatınızda aktif bir rol verin. Ev içerisinde kendine ait görevleri olan, kendi ile ilgili konularda fikri sorulmaya başlanan çocuk aile içerisinde ayrı bir birey olduğunu daha çok hissedecek ve bu isyana daha az yönelecektir.
Sinirlenmeyin. Çocuğunuz sizin tüm çabanıza karşılık yine de zaman zaman asileşecek, bir takım isteklerinin karşılanması konusunda öfkelenecektir. Böyle zamanlarda sakinliğinizi muhafaza etmeniz çok önemlidir. İçinde yaşadığı olumsuz duygu durumunu cezalandırmayın. Onun “hayır” deme hakkına saygılı olurken aynı zamanda yeri geldiğinde istemese de bazı söylenenleri yapması gerektiğini ona anlatın.
Olumluluğu ön plana çıkartın. Çocuğunuzu olumsuz tutumları nedeniyle eleştirmek yerine olumlu davranışlarını övün. Bu, olumlu davranışları yapma isteğini artıracaktır. Ayrıca ona yönelttiğiniz ifadelerde olumlu bir dil kullanmaya çalışın. Örneğin, “Çamurda yürüme” demek yerine “kaldırıma çık” demeyi tercih edin.
Olumsuz davranışlarını etiketlemeyin. Çocuklar büyüme süreçlerinde olumlu davranışların yanında birçok olumsuz davranışı da denerler. Bu dönemde yaşanan davranış bozukluklarını (saldırganlık, inatçılık, sinirlilik…) onun olduğu ortamlarda dile getirmemeye çalışın. Bu, olumsuz davranışın çocuğunuzla eşleşmesine ve davranışların yerleşmesine sebep olacaktır. Böylece bir dönem içerisinde gelip geçecek olan bir davranış sizin yanlış tutumunuzla onun kişilik özelliği haline gelebilir.