Hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği hakkında yanlış bilinenler

Son yıllarda hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği konusunda olduğu kadar, başka hiçbir psikolojik duruma ilişkin bu kadar tartışma yapılmadı. Ancak çocuklarında bu sorunu yaşayan ebeveynler bu kadar çok tartışmaya rağmen, hala bazı yanlış inançlara sahip.

Hiperaktivite-kaynaklı-dikkat-eksikligi--hakkinda-yanlis-bilinenler

Peki doğru bilinen yanlışlar neler?

Efsane 1: Ebeveynlere göre hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği tıbbi bir sorun değildir.

Uzmanlara göre ise ; tüm psikolog ve psikiyatrlar ile eğitim kurumları tarafından tıbbi bir sorun olarak kabul edilir. Bu sorunun biyolojik temelleri vardır. Araştırmalar, beyin içindeki sinir taşıyıcılarında yaşanan dengesizliğin bu soruna neden olduğunu gösteriyor. Öne çıkan belirtiler ise dikkatsizlik, düşüncesizlik ve bazen de hiperaktivedir. Hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği yaşayanlar, başta zaman ve yetenek yönetimi gibi konular olmak üzere günlük faaliyetlerinde güçlük yaşarlar.

Efsane 2: Hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliğine sahip çocuklara sağlanan ayrıcalıklar, eşitliği bozar.

Özürlü tüm çocukların ihtiyaçlarının giderilmesi hükümetlerin kontrolü ve denetimi altındadır. Bunlar arasında hiperaktivite kaynaklı dikkat dağınıklığı da bulunuyor. Bu çocuklara sınavlarda daha fazla süre vermek gibi ayrıcalıklar eşitliği bozmayı değil, diğer çocuklar gibi öğrenmelerini amaçlar.

Efsane 3: Çocuklar ileri yaşlarda bu sorundan kurtulur.

Hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliğinene sahip çocukların %70'i, büluğ çağında da aynı sorunu yaşamayı sürdürür. Çocukların %50'si de yetişkin olduklarında sorunla yaşamaya devam ederler. Yetişkinlerin sadece %6'sında hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği olduğu belirtilse de, çoğunluğunda bu sorun tespit edilmemiştir. Çünkü tedavi için yetişkinlerin sadece dörtte biri başvuru yapıyor. Ancak bu sorunu yaşayan yetişkinler yardım almazlarsa depresyon, endişe ve madde bağımlılığına çok daha açık hale gelirler. Genellikle kariyerlerinde, finansal durumlarında zorluk yaşarlar ve kişisel ilişkileri de sorunludur.

Efsane 4: Hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği sadece erkek çocuklarında görülür.

Kız çocukları da, tıpkı erkek çocuklar gibi hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği sorunu yaşayabilirler. Sorunun belirtileri cinsiyete göre hiçbir farklılık göstermez. Ancak, bu efsane nedeniyle erkek çocuklarla ilgili olarak doktora daha fazla başvurulduğundan, sorunun kız çocuklarda daha az görüldüğü sanılır.

Efsane 5: Hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği, anne-baba kaynaklıdır.

Bu sorunu olan bir çocuk, sınıfta sırasından kalkarak dolaşmaya başlarsa, bunun nedeni; söz konusu davranışın yanlış olduğunun kendisine öğretilmemesi değildir. Dürtülerin kontrol edilememesi bu davranışa neden olur. Sorun, disiplin ile değil beyin kimyası ile ilgilidir. Sorun ile baş etmek için genellikle ilaç tedavisi, psikoterapi ve davranış düzenleme terapiler gibi profesyonel destek alması gerekir.

Efsane 6: İlaç tedavisi uygulanan çocukların, gençliklerinde uyuşturucu bağımlısı olması olasılığı daha yüksektir.

Aslında iş bu efsanenin tam tersidir. Çocuklar tedavi edilmedikleri taktirde, gençlik ya da yetişkinliklerinde alkol ve uyuşturucuya yatkın olurlar. Uygun tedavi ise bu riskleri azaltır. Hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliğitedavisinde kullanılan ilaçların güvenli olduğu 50 yıllık bir süreçte kanıtlanmıştır. İlaçlar çocukları bağımlı hale asla getirmez.

Efsane 7: Hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliği sorunu olan kişiler tembeldir ve başladıkları hiçbir işi bitiremezler.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, hiperaktif olan kişilerin ortalamanın üzerinde zeka düzeyine sahip olduğunu ortaya koydu. Hatta Mozart, Benjamin Franklin, Abraham Lincoln, George Bernard Shaw ve Salvador Dali gibi hayatın farklı alanlarında başarılı olmuş önemli şahıslar, hiperaktivite kaynaklı dikkat eksikliğine sahipti. Bu sorunu yaşayan ancak bugün iş dünyasının en zirvesine yükselmiş çok sayıda başarılı yönetici olduğunu da belirtmek gerekli.