Çocuklara Paylaşmayı Öğretmek Elimizde

Çocuklar oyuncaklarını paylaşmak istemeyebilirler .Onlara paylaşmayı bizler öğretebiliriz. Uzmanlara göre üç yaşın altındaki çocuklarda bu durum normal. Çünkü küçük çocuklar kıyafet, anne-baba ve eşyaları bedeninin parçası olarak görüyor.

Küçük çocuklar 'benim' demekten hoşlanır. 'Benim oyuncağım', 'Benim annem.' Hem her şeyi sahiplenir hem de kıskanırlar. Özellikle de oyuncakları söz konusu ise. 'Değerli'si elinden alındığında kıyameti koparır, kavga eder, ağlar hatta üstüne gidilirse kendini yerlere atar. Ebeveyn ise "Onun eşyası çok kıymetlidir, kimseyle paylaşmaz." diyerek çocuğun kıskanç ve paylaşmayı bilmediğinden dert yanar. Oysa paylaşma duygusu adım adım ve çocuğa zarar vermeden öğretilebilir.

Küçük yaşlarda çocuklar, benmerkezci bir düşünce yapısına sahip oldukları için paylaşmaktan hoşlanmaz. Çocuk kendi bedenine ait bir şeyi vermek istemez. Alındığı zaman huzursuz, kızgın ve öfkeli tavırlar geliştirebilir. Uzmanlar bu davranış şeklinin de normal karşılanması gerektiğini belirtiyor ve paylaşmaya zorlanması halinde çocuktaki aidiyet duygusunun yara alacağını ifade ediyor. Çocuklar dört yaşından sonra sosyalleşmeye ilk adımlarını attıkları andan itibaren kendi oyuncaklarını kısmen de olsa paylaşmaya başlıyorlar. Bu devrede oyunlar paylaşım duygusunu geliştiren bir unsur olarak anlam değiştiriyor.

Anne-babanın yanlış birtakım tutumları çocuktaki paylaşım duygusunu olumsuz etkiliyor. Hiçbir isteğinin karşılanmaması ya da her istediğinin yapılması ve kardeşler arasındaki ayırım çocuk üzerinde farklı etkilere yol açıyor. Çocuğun istediğini karşılamayan anne-baba, çocuğun sinirli, paylaşmaktan hoşlanmayan, öfkeli, çoğu zaman isteklerini ağlayarak yaptıran bir yapı geliştirmesine sebep oluyor. Her isteği karşılanan çocuklar ise paylaşma duygusunu öğrenemedikleri için her şeye tepki veren, istediği yapılana kadar her yerde kriz çıkaran ve istekleri olmadığında hayal kırıklığına uğrayan bireyler oluyor. Paylaşma, mülkiyet duygusuyla iç içedir. Mülkiyet duygusu 'her şey senin' diye aktarılırsa çocuk bu sefer paylaşmayı reddeder, bazen diğer çocukların elinden oyuncaklarını zorla alır ve 'her şey bana ait' diyerek oyunlarda ve arkadaş ilişkilerinde zorluk yaşar. Paylaşma, ebeveynlerin sağlıklı tepkileri ve mülkiyet duygusunu doğru bir şekilde öğretmesi ile gelişebiliyor.

PAYLAŞIN, PAYLAŞSIN!

Bazı oyuncakların sadece çocuğa ait olduğu hissettirilmeli. Çok sevdiği bir oyuncak, misafir çocuklar gittikten sonra çıkarılabilir. Kardeşler arasında ise bu durum, özel olarak gördükleri oyuncakları ayrı oda ya da kutularda saklamalarına izin vererek çözülebilir. Paylaşma ile ilgili kuralları birlikte oluşturun. "Eğer bir oyuncağını oyuncak sepetine koyarsan herhangi bir arkadaşın geldiğinde onunla burada oynayabilir, eğer elinde tutarsan kimse senin elinden alamaz." gibi.

Anne-baba, kendi arkadaşlarıyla neler paylaştığını anlatmalı. "Ayşe teyzene bugün kitabımı ödünç verdim." "Bugün çok sevdiğim bir tabağı kullanması için izin verdim." gibi. Çocuk sadece kendisinin bir şeyler veren, ondan paylaşılması istenen tek kişi olmadığını görür. Eşyasını paylaştığında takdir edin. Çocuk paylaşmayı ebeveynin istediği değil kendi yapabildiği an öğrenir. Sinirlenmeyin, sükûneti koruyun.