Ne Zaman Sünnet Ettirmeliyiz?

Yaz ayları özellikle okul öncesi erkek çocuklar için çoğu kez heyecanlı ve bir o kadar da endişeli geçer.Nedeni sünnettir.
Sünnet, erkeklerde penisin uç kısmını (başını) örten ve koruyan üst derinin (prepusyum) kesilip alınmasıdır. Dünyanın değişik bölgelerinde gerek sosyal gerek dini nedenlerden, gerekse daha sağlıklı olduğu düşüncesiyle bu cerrahi işlem uygulanmaktadır. Tarihte de köleleri belirlemek, yeniden doğuş ve uzun yaşam için adakta bulunmak için, sembolik kastrasyon amacıyla yapılmıştır.
Çoğunluğunu Müslümanların oluşturduğu ülkemizde, genel olarak baktığımızda ilk neden dini gereklilik ve geleneksel olarak toplumda sosyal bir yükümlülük olarak görülmesidir. Son zamanlarda artan yenidoğan sünneti yaptıran ailelerde ise durum biraz farklıdır. İki yıllık bir sürede yenidoğan sünneti yaptırmış çocukların ailelerine doldurtulan anket formlarında hijyen ve sağlık düşüncesinin ön plana çıktığı gözlemlenmiştir.
Sünnet yararlı mı?
Son günlerde erkek sünnetinin HIV virüsü taşıyıcılığına karşı oldukça etkin bir korunma yöntemi olduğu tartışması büyümektedir. Bu konuyla ilgi olarak biz çocuk cerrahlarına gerek telefon gerekse faks ve e-mail yolları ile türlü sorular gelmekte, aileler “sünnetin tıbbi anlamda gerekliliğini” sorgulamaktadır.
Bizler geçmişten günümüze sünnetin tarihine baktığımızda çok net bir cevap verememekteydik. Evet, sünnetin kesinlikle gerekli olduğu tıbbi durumlar mevcuttu ama her erkek çocuğu sünnet edilmeli miydi? En son Amerikan Çocuk Akademisi bildirgesine göre hareket ettiğimizde, sadece potansiyel yararları olduğunu söylüyorduk. Bugünkü son yaklaşım ise sünnetin HIV’e ve bazı cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyuculuğu olduğu şeklindedir. Yine de bu görüşe tamamen karşı fikirler ve sünnetin zorunlu haller dışında yapılmamasını savunanlar da mevcuttur.
İdeal zaman
Hekim olarak en sık karşılaştığımız soru sünnetin gerekli olup olmadığından ziyade, sebebi ne olursa olsun sünnet yaptırılacağından, zamanlamadır. Hastane deneyimlerimiz ve literatür ışığında yaptığımız değerlendirmede, yenidoğan döneminde (doğumdan itibaren bir ay) yapılan sünnetten çok yüksek oranda memnuniyet belirtilmiş ve bu deneyimi yaşayanlar işlem sonrasını çok rahat geçirdikleri için tüm ailelere önermişlerdir. Yenidoğan döneminde sünnet, işlemden 45 dakika kadar önce sürülen anestezik bir kremden (EMLA) sonra, halk arasında “çan” adı verilen (Gomco Clamp) bir alet yardımıyla yapılmaktadır. Sünnet derisinin iki metal parça arasına sıkıştırılması sonucunda bu işlem yapıldığı için sıklıkla ek dikiş konulmasına gerek kalmamaktadır.
Yenidoğan döneminde sünnet yapılmaması durumunda önerdiğimiz yaş bir buçuk yaştan sonrasıdır. Aradaki dönemde önermememizin sebebi, bebeklerin oldukça kilo aldıkları süt çocukluğu döneminde pubis önündeki yağ dokusu içerisine gömülebilen peniste yapışıklık gibi problemlerin ortaya çıkabilmesidir. Her ne kadar düzgün bakımla bu problem en aza indirilebilse de, medikal gerekliliği olmadıkça bu dönemde sünnet yapmama tarafındayız. Bebek yürümeye başladıktan sonra yağ dokusu azalmaya başlayacak, dolayısıyla bu komplikasyon riski de ortadan kalkacaktır.
Psikologlar, üç ila altı yaşları arasındaki dönemin erkek çocuğunun psikolojik gelişim süreci içerisinde babayla yarış içerisinde bulunduğu dönem olmasından dolayı sünnet önermemekteler. Ancak bu durum daha ziyade lokal anestezi altında yapılan sünnetler için geçerlidir. Çocukluk yaş gruplarındaki sünnetler genel anestezi altında yapılmakta, böylece bu zarar ortadan kalkmaktadır.
Ön muayene esnasında hem çocuğun sünnet olmasını engelleyecek bir problem olup olmadığı kontrol edilir, hem de çocuğa sünnet günü ve sonrasında neler yaşayacağı aşama aşama anlatılır. Sünnet tarihi belirlendikten sonra, işlemden yarım saat öncesinde aç olarak gelindiğinde uygulanacak bir ilaç yardımıyla çocuk rahatlar ve sünnet stresinden uzaklaşır. İlacın kısa hafıza kaybı özelliği sayesinde, sünnetten sonra da girerken hissettiği korkuları hatırlamaz. Sünnetten önce penis sinirlerinin uyuşturulması sayesinde işlem sonrasında 12-14 saat ağrısı olmaz.
Sünnet sonrası üç gün süreyle penisin iç çamaşır ya da alt bezine yapışmasını önlemek amaçlı verilen kremi sürmek yeterli olacaktır. Hiçbir hareket kısıtlaması bulunmaz.
Sünnet zamanının seçimi pek çok aile için kafa karıştıran önemli bir konu. İşlem konforu ve çocuk için iyileşme süresi açısından yaz aylarının tercih edilmesi uygun olacaktır.
Anestezi genel mi olmalı lokal mi?
Gelişmiş ülkelerde sünnet genel anestezi altında yapılmaktadır. Genel anestezi, bir gaz yardımıyla çocuğun işlem esnasında uyumasını sağlamakta ve bu sayede çocuk korkmadan, hiçbir şey hissetmeden sünnet olabilmekte, cerrah da işini daha rahat yapabilmektedir. Unutulmamalıdır ki, lokal anestezi altında çocuk acı hissetmese bile dokunmaları hissetmektedir. Bu da korkmuş bir çocukta acı algısına neden olabilir.
Nedense ebeveynler tarafından en sık sorulan şey anesteziye alerji konusudur. Halbuki ameliyathane ortamı gelişebilecek her türlü alerjik reaksiyona müdahalenin en rahat yapılabileceği yerdir. Bu açıdan rahat olunabilir. Lokal anestezide ise, hangi koşullarda ve yaşta olursa olsun çocuk, penisine yapılacak iğne yüzünden büyük korku ve panik yaşamaktadır. Bu anlar çocuk tarafından yaşamı boyunca korkuyla hatırlanır. Bu nedenle lokal anestezi sadece üç aylıktan küçük bebekler için önerilmektedir.
Bunlara dikkat edilmeli
Oldukça sık yapılan bu cerrahi işlemin komplikasyon oranı yüzde ikiye kadar çıkabilmektedir ve rapor edilenler arasında kanama, enfeksiyon, frenulum ülseri, penil yapışıklıklar, uzun kalmış sünnet derisi, üretral fistül, tetanos ve lokal anestezi amaçlı ilaç durumunda methemoglobinemi bulunmaktadır. Bu kadar çok komplikasyonun bulunması bu işlemin basit bir işlem olmadığının, ciddiye alınması gereken cerrahi bir girişim olduğunun göstergesidir.
Ailede kan hastalığı ya da kanamalı bir hastalık varsa, çocuk hiçbir yakınması olmasa bile doktor görüşü alınmadan sünnet ettirilmemelidir. Düşme ya da diş çekimi sonrası uzun süre kanama öyküsü olan, iğne yapıldıktan sonra veya bir darbe sonrası büyük şişlik ve çürükleri oluşan çocuklar ile zaman zaman kendiliğinden diş eti ya da burun kanaması yaşayan çocukların mutlaka kan testleri yapıldıktan sonra sünnet edilmeleri gerekir. Ailede bulunan kronik (müzmin) hastalıklar, önceden geçirilmiş önemli rahatsızlıklar ve ameliyatlar da girişimi yapacak olan hekim tarafından bilinmelidir. Sorunları olan hastalarda sünnetten önce gerekli önlemler alınarak tehlikeli durumlar oluşmasının önüne geçilebilmektedir.
Amerikan Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü uzmanı Dr. Egemen Eroğlu - Memorial Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Doç. Dr. Turan Kanmaz